MENÜ
REZERVASYON

Bilgi

  • Information image

    Altınova Plajı – Sessizliğin ve Suyun İçinden Gelen Huzur

    Özen Otel’in tam önünde uzanan Altınova Plajı, sade güzelliğiyle Ege’nin en özel kıyılarından biri. Burada deniz; anlatmak yerine hissettiren bir dille çağırır insanı...

    İncecik altın rengi kumlar, çıplak ayaklara yumuşakça dokunur. Güneşin yansımasıyla ışıldayan deniz, sabahın erken saatlerinde adeta cam gibi durur. Öyle berraktır ki, suyun içinden gülümseyen taşları, usulca yüzen balıkları bile görebilirsiniz.

    Denize birkaç adımda ulaşırsınız; otelden çıkmanız, şezlonga uzanmanız ve dalga seslerine karışmanız bir olur. Ne gürültü, ne kalabalık… Sadece doğanın yavaşlayan ritmi ve içini ferahlatan bir hafiflik.

    Altınova Plajı'nda denize girmek, sadece yüzmek değildir. Ruhunu arındırmak, bedenini serinletmek, gözlerini maviliğe bırakmaktır. Burada zamanın akışı bile yavaşlar.

  • Information image

    Altınova – Adı Gibi Işıldayan Bir Kıyı Hikayesi

    Ayvalık’ın kalabalığından birkaç viraj öteye geçtiğinizde, zamanın biraz daha yavaş aktığı bir sahil beldesi karşılar sizi: Altınova.
    Adını altın sarısı kumsallarından alan bu şirin kıyı kasabası, Ege’nin en berrak sularından birine ev sahipliği yapar. Deniz, burada sadece mavi değil; içini gösteren bir şeffaflıkta. Öyle ki, kıyıya vuran küçük dalgaların arasından taşların bile gülümsediğini görebilirsiniz.

    Altınova, sessiz bir huzura sahiptir. Ne Bodrum gibi kalabalık, ne de Alaçatı gibi telaşlı. Tam ortasında; yalın ama derin, sade ama etkileyici. Sokaklarında yürürken geçmişe ait izler, balıkçıların küçük tekneleri, sabah erken saatlerde kumsala inen kedi ayak izleri size eşlik eder.

    Buranın en güzel tarafıysa doğallığıdır. Güneşin batışı, başka hiçbir yerde izlediğiniz gibi değildir Altınova’da. Gökyüzü her akşam farklı bir renk giyinir; deniz de bunu üzerine geçirir gibi.

    Altınova; acele etmeyen, tadını çıkaran, “şimdi”de kalmayı bilen gezginlerin yeri. Sakinliğiyle büyüler, doğallığıyla sarar. Eğer yolunuz buraya düşerse, sadece denizi değil; huzurun kendisini keşfetmiş olursunuz.

  • Information image

    Altınova’da Lezzetin İzinde – Doğal, Taze ve Gerçek Tatlar

    Altınova sadece huzurun değil, aynı zamanda gerçek tatların da adresidir. Burası Ege mutfağının en sade ama en güçlü halini sunar; ne fazla ne eksik, her şey tam kararında.
    Sabah kahvaltılarında zeytin, sadece bir meze değil; buranın toprağından, güneşinden ve rüzgarından süzülen bir hikâyedir. Yanında ezine peyniri, köy tereyağı ve sıcak pişiyle tamamlanır.

    Balık sofraları ise bambaşkadır. Gün batımına karşı kurulan sade bir masa; üzerinde közlenmiş ahtapot, marine levrek, deniz börülcesi ve zeytinyağlı enginar… Altınova kıyılarından çıkan balıklar taze taze pişer, sadece limon ve tuzla konuşur.

    Akşamları sahil şeridinde yürürken, fırından gelen taze kekik kokusu burnuna çalınır. Küçük yerel restoranlarda taş fırında yapılan ev yemekleri, anne eli değmiş gibi sıcaktır.

    Ve tabii ki Ege’nin olmazsa olmazı: zeytinyağı. Altınova’da nereye oturursan otur, o masaya dökülen ilk şey zeytinyağı olur. Çünkü burada her şey onunla başlar.

    Altınova, gurmelik yarışlarına değil; gerçek, samimi ve saf tatlara ev sahipliği yapar. Eğer kalabalık menülerden sıkıldıysan ve sadelikte gizli zenginliği tatmak istiyorsan, bu kıyı kasabası seni tam kalbinden yakalar.

  • Information image

    Altınova Efsaneleri

    Antik Çağ'da Altınova'nın Yeri:

    Altınova, Antik Pergamon (Bergama) ile Antandros (Altınoluk civarı) arasında uzanan eski ticaret ve göç yollarının kıyısında yer alır. O dönemde kıyıya yakın köyler, hem balıkçılık hem de tuz üretimiyle geçimini sağlardı

    Ayvalık ve Cunda ile Tarihi Bağlantı:
    Altınova, Osmanlı döneminde “Ayazmend” ismiyle anılıyordu. Buradaki Rum yerleşimleriyle birlikte bağcılık, zeytincilik ve sabun üretimi oldukça yaygındı. Günümüzde hâlâ bu izleri taşıyan eski taş evler, bölgenin geçmişine fısıldar.

    İda Dağı’nın Gölgesinde:
    Altınova, Kazdağları'nın (İda Dağı) mitolojik etkisi altında kalan bölgelerden biridir. Yunan mitolojisinde Tanrıların toplantı yeri olan İda Dağı'na yakınlığı sayesinde, bu kıyıların Afrodit, Hera ve Athena’nın güzellik yarışmasından kaçan rüzgarlarını taşıdığı söylenir.

    Poseidon’un Sessiz Kıyısı:
    Altınova, deniz tanrısı Poseidon’un Ege’de en çok vakit geçirdiği yerlerden biri olarak anılır. Çünkü bu kıyılar, dalgası az, denizi şeffaf, rüzgarı serin ve okyanus kokuludur. “Denizin iç sesi burada en net duyulur” denir mitolojik söylencelerde.

    Zeytin Kültürü:
    Altınova’da zeytin sadece meyve değil; bir gelenek, bir geçim yolu ve bir şifadır. Zeytinyağı fabrikaları, köylü pazarları ve aileden nesile geçen tarifler bu kültürün yaşayan parçalarıdır.

    Göçmen Mutfak ve Lezzetler:
    Balkanlardan gelen göçmen ailelerin etkisiyle, börek çeşitleri, tarhanalar, koruk suyu gibi özel lezzetler Altınova mutfağında hâlâ yaşatılmaktadır.

    Kumun Altındaki Altın:
    Altınova’nın kumu, yaz sıcağında parıldadığı için yöre halkı buraya “Altın Ova” adını vermiştir. Bu, hem toprağının bereketine hem de sahilinin eşsizliğine işarettir.